Dil Tercihi

Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kadın Hastalıkları ve Doğum

Kadın hastalıkları ve doğumla ilgili tüm acil vakalara gece ve gündüz sürekli olarak, deneyimli uzman ekiple cevap vermektedir. Tüm doğumlar modern yöntemlerle takip edilmektedir. 24 saat hastanede hizmet veren anestezi ekibi, istendiğinde doğumlarda, epidural anestezi seçeneğini de sunmaktadır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğimizde amacımız; hastalarımızı menopoz konusunda aydınlatmak, soru ve sorunlarını cevaplamak, bu dönemi mutlu ve sağlıklı geçirmeleri için gereken tetkik ve tedavileri uygulamaktır.Hizmetimizde temel hedefi, teknolojinin mevcut imkanlarını kullanarak, tanı ve tedavi hizmetlerini başarıyla uygulamaktır.

Gebelikte 2. Düzey Ultrason

Tüm doğumların %2-3′ ünde doğumsal anomaliler izlenmektedir. Bunların bir kısmı tıbbi müdahalelerle düzeltilebilir. Bir kısmı ağır zihinsel ve yapısal bozukluklar ile seyredebilir. Yapısal bozukluklarda birden fazla sebep vardır. (Genetik ve çevresel faktörler) Bazı anomaliler yaşamla bağdaşmaz ve bebek anne karnında veya doğum sonrası kaybedilebilir. Tüm bunları öngörebilmek için gebelikte ayrıntılı Ultrason oldukça önemlidir. Gebeliğin 18.-24.haftası arasında yapılması idealdir. Bu haftalarda bebek organları yeterince büyümüştür ve bebeğin suyu bol miktarda olduğu için iyi bir görüntü elde edilebilir. Detaylı Ultrasond rahim yapısı plesenta(bebek eşi) ve bebek sistematik olarak incelenir. Bebekte merkezi sinir sistemi, kalp ve göğüs boşluğu, mide, barsak sistemi, böbrek, idrar yolları, kalp ve büyük damarlar, iskelet sistemi detaylı olarak incelenir. Detaylı Ultrasonun önemi yaşamla bağdaşmayan gebelikleri saptamakla kalmaz, düzeltilebilir anomalilerin takibi yapılarak, doğum bebek için gerekli olan tüm imkanların hazır olduğu bir ortamda yapılması sağlanabilir.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğinde Verilen Hizmetler:

  • Kadın hastalıkları muayenesi
  • Gebe muayenesi
  • Doğum sonrası kontrol muayenesi
  • Ultrasonografi
  • Gebelerin ultrasonografik incelemeleri
  • Gebelikte doppler ultrasonografi incelemeleri
  • Gebelikte girişimsel işlemler
  • Gebelere uygulanan testler
  • Doğum, pap test (servikal yayma)
  • Endometriyal biyopsi
  • Laparoskopi
  • Histeroskopi
  • Histerosalpingografi (HSG)
  • Rahim içi araç (RİA) takılması
  • Günlük cerrahi işlemler,
  • Adet düzensizlikleri
  • Ağrılı ve şiddetli adet kanamaları
  • Genital bölgede oluşabilen kitle
  • Akıntı ve ağrılı durumlar
  • Kronik karın ve kasık ağrıları
  • Kadınlık organları kanserleri
  • Menopoz
  • Cinsel yolla bulaşan hastalıklar
  • Doğum kontrol yöntemleri
  • Rutin kadın sağlığı testleri

Kadın doğum servisinde 16 adet özel 2 adet süit oda olarak toplam 18 oda bulunmaktadır. Tam donanımlı 2 adet modern doğumhane ve acil müdahaleler için 2 adet modern müdahale odası mevcuttur.

Jinekoloji

Teknolojik gelişmelere bağlı olarak jinekolojik ameliyatlar en ileri teknikler kullanılarak yapılır.

Jinekolojik cerrahi işlemler, histeroskopi, laporoskopi gibi güncel tekniklerin kullanımı tercih edilerek yapılır Yumurtalık kistleri, dış gebelik, rahim ameliyatı olarak adını son yıllarda sıkça duyuran laparoskopik histerektomi, İdrar kaçırma ameliyatı, pelvik taban rekonstruksiyon ve plastik cerrahisi uygulanmakta, Jinekolojik onkoloji operasyonları konusunda deneyimli konsültan hekimler ile birlikte gerçekleştirilmektedir.

Çocuk sahibi olmak isteyip de gebe kalamayan bayanlar için gerekli tetkikler istenir. İnfertilite (kısırlık) araştırmalarında sorunun saptanmasının ardından uygun tedavi metodu uygulanır. Gereken durumlarda inseminasyon (aşılama) yöntemi veya tüp bebek yöntemiyle hastanın anne olması sağlanır.

Kadınlarda Konforlu Ameliyat Laparoskopik Histerektomi

Karın üzerinde büyük bir kesi yapılarak uygulanan ameliyatlar tarihe karışıyor.

Çağdaş tıptaki önemli gelişmelerden biri de cerrahi girişimlerde yaklaşımı anlamlı olarak değiştiren laparoskopik cerrahi. Önceleri karın üzerinde büyük bir kesi yapılarak uygulanan birçok operasyon, günümüzde laparoskopiyle yapılıyor.

Günumüzde histerektomi (rahim alınması) gelişen tıbbi aletler sayesinde laparoskopik tekniklerle daha güvenli yapılmaktadır.

Laparoskopinin ameliyatlarda kullanılması dünyada olduğu gibi ülkemizde de kullanımı özellikle genel cerrahi branşında yaygınlaşmıştır. Genel cerrahi branşında bir donemler sarfta kesesi ameliyatları açık yapılırken laparoskopik yöntem uygulanmaya başlandığında yapılma oranları %1’lerdeydi. Günümüzde safra kesesi ameliyatların çoğu laparoskopik yapılmaktadır.

Histerektomi (rahim alınma) ameliyatı ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada en sık uygulanan jinekolojik ameliyattır. Türkiye’de maalesef laparoskopik yolla histerektomi ameliyatının % 1’den az oranlarda yapıldığı tahmin edilmektedir. Giderek bu oranların daha yaygın olarak kullanılmasıyla artacaktır. Bu yöntemle hastanın cildi ve karın tabakaları kesilmemekte, kozmetik olarak çok iyi bir görüntü oluşmakta, ama en önemlisi hasta çok kısa sürede ayağa kalkabilmekte ve işine kısa sürede dönebilmektedirler. Bunun en önemli sebebi hastanın açık ameliyatlarda olduğu gibi bütünlüğünü bozulmadığı ve doku harabiyetin daha az olması nedeniyle laparoskopik histerektomi hastalarının 48 saat içinde taburcu edilmesi kontrole geldiği 4-5 gün içinde sanki hiç ameliyat olmamış gibi dolaşabildiği gözlenmiştir.

Cerrahide Teknolojik Gelişim

Teknoloji alanında yaşanan baş döndürücü gelişmelere paralel olarak, tıp dünyasında da son yıllarda büyük yenilikler olmuştur. Cerrahi alanındaki bu gelişmelerin en önemlilerinden biri altın standart olarak da adlandırılan laparoskopik cerrahidir. Cerrahinin tıp bilimi içinde yerleşmesi ile kendi içinde çağ atlayan tıp, belki de ikinci büyük devrimini, laparoskopik cerrahi ile yaşamıştır Halk arasında, kansız ameliyat veya kapalı ameliyat olarak bilinen laparoskopi, karın boşluğunun endoskopik yolla izlenmesi ve ameliyatın yapılmasıdır. Endoskop cerrahın çalışma alanına doğru yönlendirilebilir. Küçük damar ve kanallar 16-20 kez büyük görülebilir, bu da operasyonun daha güvenli yapılmasını sağlar.

Laparoskopik cerrahinin gelişimi çok eskilere dayanır. Yüzyılın başından beri bu alanda çeşitli adımlar atılmıştır. Fakat genel cerrahların bu yöntemi cerrahiye sokmaları çok geç olmuştur. Ancak 1980li yıllarda bu yöntem uygulanmaya başlamıştır. Bu yöntemin ilk uygulaması 1989da Fransa’da yapılmıştır. İlk defa başarılan safra kesesi ameliyatından sonra bu tekniğin popülaritesi 90lı yıllarda tüm dünyaya yayılmıştır.

Ülkemizde de bu yöntem 1990’lı yılların başında uygulanmaya başlamıştır. Yöntemin Türkiye’ye gelişi, tüm dünyada uygulanmaya başlaması ile hemen hemen aynı zamandadır.

Günümüzde Laparoskopik ameliyatlar açık ameliyatların yerini almaktadır. Gelişen tıpla beraber Laparoskopi, hastaya ameliyatın getirdiği yükü azaltması ve hayata kısa zamanda dönmesini sağlayan yöntem olması nedeniyle açık ameliyatların yerini almaktadır.

Bu tekniği bu kadar popüler yapan etken, hastalar açısından bakıldığında kişinin ameliyat öncesi aktivitesine birkaç gün içerisinde kavuşuyor olmasıdır. Cerrahlar içinse, ameliyatın alışılagelmiş cerrahi metotla aynı sürede daha güvenilir bir şekilde ve ayrıca hastaya en az zarar verecek tedavinin yapılıyor olması gösterilebilir.

Laparoskopik Ameliyatların Avantajları

  • Geniş doku kesilmeleri olmadığından daha küçük bir yara izi kalır, kanama olmaz veya en az miktardadır.
  • Ameliyat sonrası ağrı en az seviyededir.
  • Geniş kesiler olmadığından enfeksiyon oranı daha düşüktür.
  • İyileşme daha çabuk olur. İş güç kaybı en az düzeye iner. Hastanın işe dönme süresi ortalama 7-15 gündür. (Klasik ameliyatlarda bu süre 6-7 haftadır).
  • Yara yerinde fıtıklaşma şansı azaltılmış olur.
  • Deneyimli ekipçe uygulandığında daha güvenli bir yöntemdir. Operasyon sırasında zorlukla karşılaşıldığında tekrar açık cerrahi yönteme dönme şansı devam eder.

Laparoskopi İle Yapılan İşlemler

  • Rahim alınması (histerektomi) myomlar (rahim urları): Myomların rahim alınmadan çıkarılması.
  • Dış gebelik: Dış gebeliğin yerinin tespiti ve güvenli bir şekilde çıkarılması.
  • Endometriozis (Rahim içini örten hücrelerin başka bir organa yayılması): Bu hastalığın kesin tanısı laparoskopi ile konur. Tanı konduğu anda hastalıklı dokular yakılarak tedavi edilir. Böylece hem hastalığın tanısı konur hem de tedavisi yapılarak hastanın doğurganlığı korunmuş olur.
  • Yumurtalık kist ve tümörleri: kistlerin tespiti yapılır ve bu kistler içeriye sokulan torbalarla patlatılmadan dışarıya alınır. Bu yöntem yumurtalıklara zarar vermediği için hastanın doğurganlığı korunur.