Dil Tercihi

Prostat Biyopsisi

Prostat biyopsisi prostat dokusunun patolojik değerlendirme yapmak ve olası kanser varlığını tespit etmek amacıyla örneklenmesi işlemidir.
İdeal prostat örneklemesi yapılabilmesi için prostatın hangi bölgelerinden, hangi tekniklerle, hangi şemalar doğrultusunda, kaçar adet parça alınacağı, işlem sırasında uygun ağrı yönetiminin nasıl yapılması gerektiği, uygulanması gereken koruyucu antibiyotik tedavisi yıllar güncel halini almıştır.

Standart biyopsi bir sistemik örneklemedir ve hedef odaklı değildir. Prostat, onkolojik pratik içerisinde, kanser tanısı amacıyla direkt lezyondan biyopsi alınmayan ve hedef organın sistematik olarak örneklendiği tek solid organdır.

Amaç tanı koymak ve kanser hakkında detaylı bilgi edinebilmektir. Biyopside temel amaç hastada kanser bulunup bulunmadığının ortaya konmasıdır. Ancak prostat kanserinde biyopsi uygulaması yıllar içinde bu temel hedefin ötesine geçmiş, kanserin karakteristik özelliklerinin de değerlendirildiği ve bu bilgiler doğrultusunda tedavi yaklaşımının belirlendiği bir işlem konumuna gelmiştir. Biyopsi sonucunda elde edilecek bilgiler içerisinde kansere ait Gleason skoru ve tümör hacmi (kaç parçada ve ne uzunlukta kanser saptandığı) tedavi kararlarında çok önemli yer tutmaktadır.

Biyopsi Kararı Nasıl Alınır?

PSA ve Prostat Muayenesi

Prostat biyopsisi kararı sıklıkla bir kan testi olan prostat spesifik antijen (PSA) testi sonucu ve prostat muayene bulgularına dayanarak alınmaktadır.

Biyopside temel amaç ortaya çıkan klinik şüphenin ardında gerçekten bir prostat kanseri olup olmadığının ortaya konabilmesidir. Ancak biyopsi kararı alınırken tanısal önceliğin yanı sıra göz önünde bulundurulması gereken başka konular da vardır. Biyopsi kararı alındıktan sonra birtakım olayların zincirleme şekilde birbirini izleme olasılığını anlamak önemlidir. Biyopsi ile elde edilecek sonuçların hastanın tedavi kararına muhtemel etkileri ve bu sonuç doğrultusunda önerilebilecek tedavi yöntemlerinin (aktif izlem, cerrahi, radyoterapi veya hormonal tedavilerin) uygulanabilirliği, hekimin önerilerinin hastanın kişisel görüş ve beklentileri açısından nasıl karşılanabileceği konusunda hasta ile hekim karşılıklı değerlendirmede bulunulmalıdır. Biyopsi sonrası olası komplikasyonlar hekim tarafından detaylı ve anlaşılır biçimde izah edilmelidir.

Prostat Muayenesi

Prostat muayenesinde sertlik ve asimetri gibi kanser açısından şüpheli bulguların tespiti, PSA düzeyinden bağımsız olarak biyopsi yapmayı gerektirir. Prostat muayenesinde şüpheli bulguların saptanması nedeniyle biyopsi yapılıp kanser saptanan hastaların yaklaşık %20’sinde PSA’nın normal düzeyde olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle tecrübeli bir üroloji uzmanının yaptığı prostat muayenesi çok önemlidir.

PSA Düzeyi

Prostat biyopsisi kararı alınmasında yüksek PSA düzeyi tartışmasız önemli bir parametredir. Ancak unutulmamalıdırki PSA’nın normal bir değeri yoktur. Sadece biyosi için belirlenen bir eşik değer vardır. Bu nedenle hastanın yaşı ve prostat hacmi de dikkate alınarak PSA değerine göre biyopsi kararı alınmalıdır.

Prostat Biyopsisi Yapmanın Uygun Olmadığı Tıbbi Durumlar

Kontrolsüz kanama bozukluğu, ciddi bağışıklık sistemi yetersizliği ve yeni gelişmiş prostat enfeksiyonu (akut prostatit) durumlarında biyopsi uygulanmamalıdır.

Kan Sulandırıcılar Kesilmeli Mi?

Güncel bilgilere göre düşük doz (100 mg) aspirin kullanımına ara vermeden biyopsi uygulanabilir. Bu dozda aspirin kullanan kişilerde kendiliğinden sonlanan ve müdahale gerektirmeyen idrar yolu kanaması ve makattan kanama biraz daha uzun süreli görülmekle beraber, bilimsel yayınlarda bunun sorun oluşturmadığı vurgulanmaktadır. Kumadin vb. kan sulandırıcı kullanımına ara verilmesi (ortalama 1 hafta) ve bu dönemde farklı kan sulandırıcı kullanılması gereklidir.

Biyopsi Öncesi Koruyucu Antibiyotik Kullanımı

İşleme bağlı olarak ortaya çıkabilecek enfeksiyon riskini en aza indirgemek için size verilecek olan antibiyotik kullanımını ifade eder. Biyopsi işlemi öncesi koruyucu antibiyotik uygulaması şarttır. Yapılan çalışmalarda koruyucu antibiyotik uygulanan hastalarda enfeksiyon ile ilişkili komplikasyonlarda belirgin olarak azalma gözlenmiştir.

Teorik olarak işleme bağlı olarak bakterilerin kan dolaşımında dolaştıkları süre zarfında kişide yeterli antibiyotik düzeyinin sağlanması hedeflenmelidir. Ancak prostat biyopsisinde enfeksiyon oranı hasta, hastane, şehir ve ülkeye göre farklılıklar gösterir. Bu nedenle biyopsi uygulayacak hekimin hastaya özel bir antibiyotik kullanım şeması önermesi olasıdır.

Bağırsak Temizliği

Bağırsak temizliğinin enfeksiyon oranlarını azalttığına dair güvenilir kanıt yoktur. Teorik olarak lavman uygulaması ile işlem hasta ve doktor açısından daha konforlu hale gelebilmekte, kalın bağırsaktan prostata bakteri bulaşı azalmakta, ayrıca kalın bağırsağın boş olduğu durumda prostatın görüntülemesi daha iyi yapılabilmektedir.

Biyopside Ağrı Kontrolü:

Uygun analjezi veya anestezi sağlanmadığında, transrektal ultrasonografi eşliğinde prostat biyopsisi işlemi hasta için ağrılı bir uygulamadır.

Biyopsi işleminin hem kendisi, hem de sonrasında ortaya çıkabilecek kanser tanısı düşüncesi, hastalarda endişeyi artıran önemli faktörlerdir. Endişe düzeyi yüksek kişilerin işlem sırasında ağrıyı daha çok duydukları bilinmektedir.

Prostat Biyopsisinde Lokal Anestezi Uygulaması

Tüm güncel tıbbi kılavuzlar prostat biyopsisinin lokal anestezi eşliğinde uygulaması gereken bir işlem olduğu konusunda hemfikirdir. Ancak yüksek derecede kaygı duyan veya çok sayıda parça alınması planlanan hastalarda sedasyon (hastanın uyuduğu, ancak derin olmayan bir anestezi şekli) uygulaması tek başına veya lokal anestezi ile birlikte düşünülebilir. Biz tüm prostat biyopsisi uyguladığımız hastalarımızda işlemi mutlaka sedasyon altında gerçekleştirmekteyiz. İşlem sırasında analjeziye ek olarak uygulanan sedasyon ile hastalar daha az ağrı duymakta ve işlem ile ilgili memnuniyetleri daha yüksek olmaktadır.

Prostat Biyopsisinde Prostattan Kaç Parça Alınır?

İlk kez uygulanan standart bir biyopside genellikle toplam 12 parça ile örnekleme yapılır. Prostat hacmi büyükse parça sayısı 18’e çıkartılabilir. Tekrarlanan bir biyopsi söz konusuysa, daha fazla sayıda, örneğin 24 parça alınabilir.

Prostat Biyopsisinde Ortaya Çıkabilecek Yan Etki ve Komplikasyonlar

Prostat biyopsisi genel olarak güvenli kabul edilen bir işlemdir. Ciddi komplikasyonlar nadiren görülür. Daha küçük boyutlu komplikasyonlar ise sık görülmektedir. Hastanın işlem öncesi bu konularda bilgilendirilmesi önemlidir.

En sık görülen menide kan görülmesi ve idrarda kan görülmesidir. Genellikle müdahale gerektirmeyip kendiliğinden geçer. İdrarda hafif kan birkaç hafta, menide kan ise 2 aya kadar uzayabilen bir süreçte gözlenebilir. Makattan kanama sık görülür ve genellikle hafif, 1-2 gün sürebilen bir kanamadır. Bazı hastalarda görülebilecek bir diğer komplikasyon işlem esnasında veya hemen sonrasında tansiyon düşmesi ve baygınlık hissi olabilir. Bu tip komplikasyon ihtimallerine karşı hastalar biyopsi işlemi sonrası bir süre (yaklaşık 1 saat) gözlem altında tutulmalıdır.

Sistemik enfeksiyon işlem sonrası hastaneye yatış gerektiren durumların başında gelir. İdrar yolu kaynaklı enfeksiyonun vücuda yayılması (sepsis tablosu) hayatı tehdit edici hale gelebilir. Hastaların işlem sonrası görülebilecek titreme ve yüksek ateş durumunda hastaneye başvurmaları çok önemlidir.